
16 Aug Ceza Hukuku Kavramları
İçindekiler
Ceza İndirimi / HAGB / Para Cezası
Ceza hukukunda failin aldığı cezanın indirimine sebep olabilecek birden fazla yol mevcuttur. Bunlardan ilk akla geleni TCK 62. Madde kapsamında düzenlenen iyi hal indirimidir. Burada hakim failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki davranışları, yargılama sürecindeki davranışları ve cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkilerini düşünerek ceza indirimi verebilir. Bu indirimin uygulanmasına karar veren hakim ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine müebbet hapis cezası, Müebbet hapis cezası yerine 25 yıl hapis cezası ve diğer cezalar için cezanın 1/6 oranında indirilmiş yeni ceza miktarı hükmolunur.
Burada bir diğer akla gelen kurum Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (“HAGB”) dır. HAGB bir ceza indirimi değildir. Diğer ceza indirimi veya ertelenmesi kurumları gibi verilen ceza sonuç doğururken HAGB kararı fail açısından bir sonuç doğurmaz. Çünkü HAGB kararı bir hüküm değildir. Mahkeme yasal sonuçlar doğuracak kararını açıklamamış, açıklamayı geri bırakmıştır.
HAGB kararı verilebilmesi için mahkemenin yargılama neticesinde hükmedeceği hapis cezasının 2 yıl veya daha az olması gerekmektedir. Burada hakim normalde 2 yıl veya daha az ceza gerektiren bir hüküm verecek iken bu hükmün açıklanmasını geriye bırakıp kişi hakkında sonuç doğurmasını engellemektedir.
HAGB İtiraz
HAGB kararlarına karşı 7 gün içerisinde itiraz mümkündür. Ancak HAGB kararına karşı istinaf veya temyiz yoluna başvurulamaz. HAGB kararına karşı kararı veren mahkemeye bir dilekçe verilerek itiraz edilebilir. Bu itirazı öncelikle kararı veren mahkeme değerlendirmeye alır. İtiraz sonucu kararı veren mahkeme kendi kararını düzeltebilir. Eğer mahkeme kendi kararını değiştirmeye karar vermezse dilekçeyi incelemeye yetkili mahkemeye gönderir.
Müşteki Ne Demek ?
Şikayette bulunan kişiye müşteki denir. Şikayetçi olarak da adlandırılabilir. Ceza dosyalarında şikayetçi olan kişiler ceza davalarının bir tarafı olarak kabul edilir. Burada sıklıkla karıştırılan husus “müşteki sanık” kavramıdır. Bu sıfat bir kişinin hem bir suçtan şikayetçi hem de aynı dosya kapsamında bir suç isnadı altında kalmasıyla oluşmaktadır. Örneğin bir kavga durumunda hem şiddet uygulayan hem de şiddet uygulanan kişi soruşturma ve kovuşturma evrelerinde müşteki sanık sıfatına sahiptir.
Kovuşturma Nedir ?
Kovuşturma aslında yargılama sürecine verilen isimdir. Kovuşturma iddianamenin mahkeme tarafından kabulü ile başlamaktadır. Hükmün kesinleşmesi ile sona ermektedir. İddianamenin kabulü öncesi bir suçun işlendiğinden şüphelenen cumhuriyet savcısının yaptığı araştırma işlemlerine soruşturma evresi denmektedir. Soruşturma evresi gizli yürütülürken kovuşturma evresi açık olarak yürütülmektedir.
Asliye Ceza Mahkemesi / Ağır Ceza Mahkemesi
Asliye Ceza Mahkemesi 10 yıl veya daha az hapis cezası gerektiren dava ve işlere bakmakla görevlidir. 10 yıldan daha fazla hapis cezası gerektiren dava ve işlere ise Ağır Ceza Mahkemesi bakmaktadır. Burada süre hesaplanırken suçun niteliği gereği verilebilecek en üst ceza miktarı göz önüne alınmaktadır. Ancak bu hesap yapılırken cezayı artıran haller hesaplamaya katılmaz. Bunlar mahkemelerin ana görevleri olup bu mahkemelerin başkaca görevleri de bulunmaktadır.
Asliye Ceza Mahkemesi kanunda sulh ceza mahkemesi ve ağır ceza mahkemesinin görevlerinden sayılmayan diğer işlere bakmakla da görevlidir.
Şikayet Süresi
TCK ve özel kanunlar kapsamında bazı suçların soruşturulması ve kovuşturulması için mağdurun bu suçu şikayet etmesi aranmaktadır. Bu suçlara “şikayete tabii suçlar” denilmektedir. Şikayete tabi suçlar kanunlarda açıkça belirtilmektedir. Şikayete tabi olduğu açıkça belirtilmeyen suçlar için mağdurun şikayeti aranmamaktadır. Şikayetçi dernek, şirket, vakıf gibi bir tüzel kişi veya gerçek kişi olabilir.
Şikayete tabi suçlarda şikayet süresi 6 aydır. Ancak bu süre mağdurun “fiili” ve “faili” öğrenmesinden itibaren başlamaktadır. Suç teşkil eden fiil veya failden hangisi daha geç öğrenilmiş ise 6 aylık şikayet süresi de o tarihte başlar. Fiil veya failin öğrenilme tarihinden bağımsız olarak şikayet her hâlükârda dava zamanaşımı süresi içerisinde yapılmalıdır. Şikayetten vazgeçme sonucunda soruşturmada takipsizlik ile sonuçlanır. Eğer kavuşturma aşamasında şikayetten vazgeçilirse kamu davası düşer.
Dava Zamanaşımı Süresi
Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası;
- a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl,
- b) Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeş yıl,
- c) Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl,
- d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl,
- e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl,
geçmesiyle düşer.
Suçlar için dava zamanaşımı süresi belirlenirken suç için kanunda belirlenen cezanın en üst sınırı dikkate alınarak ayrı ayrı belirlenir. Eğer suç işlenirken suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerinden birisi işlenmiş ise süre hesaplanırken bu nitelikli hal de dikkate alınarak hesaplanır. Ancak suçun daha az cezayı gerektiren nitelikli halleri dava zamanaşımı süresi hesaplanırken dikkate alınmaz.