
20 Haz INCOTERMS Nedir? Ne İşe Yarar?
İçindekiler
- Giriş
- INCOTERMS 2020 Kuralları
- Deniz ve İç Suyolu Taşımaları İçin Kurallar
- Tüm Taşıma Türleri İçin Kurallar
- EXW – Ex Works (İşyerinde Teslim)
- FCA – Free Carrier (Taşıyıcıya Masrafsız Teslim)
- CPT – Carriage Paid To (Taşıma Ücreti Ödenmiş Teslim)
- CIP – Carriage and Insurance Paid To (Taşıma ücreti ve Sigorta Ödenmiş Teslim)
- DAP – Delivered at Place (Belirlenen Yerde Teslim)
- DPU – Delivered at Place Unloaded (Belirtilen Yerde Eşya Yüksüz Teslim)
- DDP – Delivered Duty Paid (Gümrük Vergileri Ödenmiş Teslim)
- Sonuç
Giriş
Modern ekonomik düzenin ve hatta diplomatik sistemin temel dayanaklarından birinin, belki de en önemlisinin, uluslararası ticaret olduğu yadsınamayacaktır. Uluslararası ticaret yalnızca ekonomik sistemin işlerliği değil aynı zamanda küresel istikrar ve barışın korunması açısından da büyük rol oynamaktadır. Bu doğrultuda, uluslararası ticaret sözleşmelerine ilişkin hukuki hususlar, azami özen yükümlülüğü barındırmaktadır.
Taşıdığı öneme ek olarak, uluslararası ticaret sözleşmelerinin doğası gereği çok sayıda aşama ve taraf barındırıyor olması gerçeği yurt içi faaliyetlere yönelik benimsenen yaklaşımın ötesinde bir hassasiyetle değerlendirme yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Nitekim, serüveni ihracatçının üretim tesisinde başlayan bir ürün, ithalatçının eline ulaşana kadar çeşitli işlem ve süreçlerden geçmektedir. Bu serüvenin barındırdığı taraf ve işlem sayısının miktarı doğal olarak söz konusu ürüne ilişkin ortaya çıkabilecek sorun sayısını ve ihtimalini de artırmaktadır.
Bu kapsamda, ticaretin devamlılığının ve istikrarının sağlanması adına çok sayıda bölgesel ve küresel çalışma yapılmaktadır. Avrupa Ekonomik Topluluğu (“EEC”), Kuzey Amerika Ticaret Anlaşması (“NAFTA”) ve Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması (“CISG”) bahsi geçen bu çalışmaların başta gelen örneklerindendir.
Uluslararası Ticaret Odası (“ICC”) da bahsi geçen kooperasyon çabalarından biridir. ICC, misyonunu; herkes için, her gün, her yerde, barışı, refahı ve fırsatları besleyen açık uluslararası ticaret ve yatırım sistemlerini teşvik ederek iş dünyasının herkes için çalışmasını sağlamak şeklinde tanımlamaktadır. Bu misyon ışığında çeşitli hizmetler sağlayan ICC’nin, iş dünyasına en büyük katkılarından birini Uluslararası Ticari Şartlar (“INCOTERMS”) oluşturmaktadır.
INCOTERMS, ICC tarafından yayınlanan, uluslararası satış sözleşmelerinde alıcı ve satıcıların malların taşınması ve teslimine ilişkin sorumluluklarını tanımlayan standartlaştırılmış bir kurallar bütünüdür. Bu kurallar, (i) Teslimat Yükümlülükleri, (ii) Risk Transferi ve (iii) Maliyet Tahsisi gibi bazı kritik hususları açıklığa kavuşturmaktadır. INCOTERMS, şirketlerin kafa karışıklığını ve olası anlaşmazlıkları önlemesine yardımcı olmaktadır.
Şirketler, uygun INCOTERMS kurallarını uluslararası ticaret sözleşmelerine dahil ederek açık iletişim kurulmasını sağlamakta, potansiyel riskleri azaltmakta ve küresel işlemlerinde lojistik süreçlerini düzene koymaktadır. Bu yazımızda, an itibariyle en güncel INCOTERMS kuralları yani ICC tarafından 01.01.2020 tarihinde yürürlüğe koyulmuş olan INCOTERMS 2020 kuralları sizlere sunulacaktır. Söz konusu yürürlük tarihinden sonra imzalanan bir sözleşme kapsamında seçilen INCOTERMS kuralları için farklı tarihli bir sürüm belirtilmediği sürece INCOTERMS 2020 kuralları uygulanacaktır.
Aşağıda detaylarına yer verdiğimiz INCOTERMS kurallarının maliyet, risk ve sorumluluk yükümlülüklerine ilişkin ICC tarafından hazırlanmış olan basitleştirilmiş şemanın görselini de yazımıza eklemekteyiz.
Bu kapsamda INCOTERMS kuralları incelenirken tercih edilen taşıma türüne göre iki ayrım yapılmaktadır.
INCOTERMS 2020 Kuralları
Deniz ve İç Suyolu Taşımaları İçin Kurallar
Sözleşmeye konu taşımanın deniz veya iç suyolları aracılığıyla gerçekleştirildiği durumlarda tercih edilebilecek dört adet kural grubu bulunmaktadır.
FAS – Free Alongside Ship (Gemi Doğrultusunda Masrafsız Teslim) (belirtilen sevkiyat limanında)
FAS kuralları, günümüzde diğer INCOTERMS kurallarına kıyasen daha ender tercih edilmektedir. Bu kuralların kökeni esasında deniz ticaretinin ilk zamanlarına dayanmaktadır.
Günümüzde nadiren kullanılsa da FAS (Gemi Doğrultusunda Masrafsız) teslim şekli, özellikle ağır makinelerin sevkiyatında hala uygun bir seçenek olarak değerlendirilebilecektir. Nitekim, bu tür sevkiyatlarda mallar genellikle rıhtıma getirilir veya geminin yanına kadar mavnalarla taşınır. Her iki durumda da yükleme, Alıcı veya geminin ekipmanları tarafından gerçekleştirilir.
Malların teslimi, geminin sevk limanında hazır bulunup malların yanına yanaşmasına kadar gerçekleşmiş sayılmaz. Dolayısıyla, geminin hazır bulunup malların yanına yanaştırılmasına kadar olan aşamada meydana gelen maliyet, risk ve sorumluluklar Satıcıya aittir. Bu kapsamda, (i) malların sevk limanına ve geminin yanına taşınması ve (ii) ihracat aşamasındaki gümrük işlemleri Satıcının sorumluluğundayken; (i) malların varış limanına nakliyesi için geminin ayarlanması, (ii) malların gemiye yüklenmesi ve (iii) malların varış limanına ulaşmasının ardından ithalat ülkesinde gerçekleştirilecek gümrük işlemleri Alıcının sorumluluğundadır.
Bu doğrultuda, malların sevk limanından boşaltma limanına nakliyesine ilişkin taşıma sözleşmesini Alıcı yaptığı için, konşimentodaki Yükleyici (Shipper) Alıcı olmaktadır.
FOB – Free on Board (Gemide Masrafsız Teslim)
Her ne kadar uluslararası ticaret sözleşmelerinde en sık referans yapılan INCOTERMS türlerinden biri olsa da uygulamada tam olarak ICC tarafından belirlenen şekilde kullanılmadığı görülmektedir. FOB kuralları çerçevesinde risk, maliyet ve sorumlulukların transferi; malların, taşımayı gerçekleştirecek gemiye yüklenmesi ile gerçekleşmektedir.
FOB kurallarının benimsendiği sözleşmeler kapsamında yerine getirilmesi gereken ilk yükümlülük; malların Alıcının belirlemiş olduğu gemiye Satıcı tarafından yüklenmesidir. Bu işlem tamamlanana kadarki tüm iç nakliye işlemleri, maliyet ve risk Satıcı’nın üzerindedir ve ancak bu noktadan itibaren malların zayi veya hasar riski Alıcıya geçer.
Eskiden “Gemide” (on Board) ifadesi, malların “gemi küpeştesinden geçirilmesi” olarak tanımlanmakta iken günümüzde bu tanım veya herhangi sınırlayıcı bir tanım kullanılmamaktadır. Nitekim bu, malların niteliğine bağlı olarak sözleşmeyle belirlenecek bir husus haline gelmiştir. Malların gemiye yüklenmesinin ardından varış limanına taşıma maliyeti Alıcı tarafından ödenmektedir ve konşimento genellikle “navlun alıcılı” (freight collect) ibaresini içermektedir.
İç nakliye işlemlerinde olduğu gibi sevk limanındaki ihracat gümrükleme işlemlerini Satıcının yükümlülüğüdür. Varış limanında ortaya çıkacak ithalat gümrükleme işlemleri ise Alıcı’nın sorumluluğunda olacaktır. Taşıyıcı gemi ile taşıma sözleşmesini Alıcı yaptığından ötürü, konşimentodaki Gönderici (shipper) Satıcı değil, Alıcı olmalıdır. Satıcı, KDV/GST amaçları için en azından bir güverte makbuzu (mate’s receipt) veya konşimento kopyası gibi bir ihracat kanıtı talep edebilecektir.
Belirtilmelidir ki INCOTERMS 2020 kuralları uyarınca, FOB (Gemide Masrafsız Teslim) kuralları, konteyner taşımacılığı için uygun değildir. Zira kargo, bir konteyner sahası veya Satıcının kendi tesisleri gibi limandan belirli bir mesafedeki bir yerde Taşıyıcıya teslim edilir.
CFR – Cost and Freight (Maliyet ve Nakliye)
CFR, FOB’den sonra en sık kullanılan ticaret terimidir ve FOB ile aynı kaderi paylaşmaktadır. Nitekim, sözleşmelerinde CFR tercih eden tacirlerin uygulamada tam anlamıyla ICC tarafından belirlenen kurallar bütününü uygulamadığını görmekteyiz.
CFR, maliyet ve risklerin dağılımı açısından büyük anlamda FOB ile uyuşmaktadır. CFR’ın temel farkı, malların sevk limanında yükleneceği geminin yani taşıyıcının Satıcı tarafından ayarlanmasıdır. Bu kapsamda, malların sevk limanından varış limanına kadar olan nakliyesine ilişkin masraflardan Satıcı sorumludur. Ancak altı çizilmesi gereken önemli bir husus, her ne kadar varış limanına kadar mallara ilişkin masrafların maliyeti Satıcı üzerinde olsa da; malların kaybı veya zayi olmasına ilişkin riskler, mallar sevk limanında gemiye yüklendiğinde Alıcıya transfer olmaktadır.
CIF – Cost, Insurance and Freight (Maliyet, Sigorta ve Nakliye)
CIF, neredeyse CFR ile aynı yükümlülükleri barındırmaktadır. Aradaki tek fark sigorta yükümlülüğüne ilişkindir. Her ne kadar CIF kurallarının benimsendiği sözleşmeler kapsamında malların kaybı veya zayi olmasına ilişkin riskler gemiye yüklenmesi ile Alıcıya geçse de; CIF kuralları, Satıcıya malların gemide geçirdiği süreye yönelik sigorta yaptırma zorunluluğu getirmektedir.
Tüm Taşıma Türleri İçin Kurallar
EXW – Ex Works (İşyerinde Teslim)
EXW, INCOTERMS kuralları arasında Satıcı açısından en kullanışlı seçenek olmasına rağmen harfiyen uygulanması pratik olarak nerdeyse imkansızdır. Nitekim bu kurallar çerçevesinde malların teslimi Satıcının tesislerinde, depo veya fabrika, gerçekleşmektedir. Mallar Satıcı tarafından belirlenerek kenara ayrılıp bu durum Alıcıya bildirildiğinde, her ne kadar malların zilyetliği halen Satıcıda olsa da, tüm riskler ve sorumluluklar Alıcıya transfer olmaktadır. Bu noktadan sonra, malların Alıcının tesisine ulaşmasına kadarki süreç kapsamında doğacak tüm nakliye ve gümrük işlemi masraflarından Alıcı sorumludur. Belirtilmelidir ki, sözleşmeye uygun şekilde malların hazır olduğuna dair bildirim yapıldığında, mallar Satıcının iş yerinde kalmasına rağmen, uğrayabilecekleri zararların riskleri Alıcının üzerindedir.
Bu kurallar bütünün tercih edilmesi halinde karşılaşılabilecek çeşitli sorunlar mevcuttur. Örneğin, malların teslimi Satıcının iş yerinde Alıcının nakliye aracına yine Alıcı tarafından yüklenmelidir. Uygulamada böyle bir senaryonun gerçekleşebilmesi için, Alıcının kendi nakliye aracı ile beraber kendi işçilerini ve forklift gibi araçlarını Satıcının iş yerine getirmesi gerekmektedir. Bu da sigorta ve iş güvenliği gibi hususlar açısından komplikasyonlara yol açacaktır.
Problemlerle karşılaşılabilecek bir diğer nokta da malların gümrükten geçirilmesi aşamasıdır. Nitekim, ihracat ülkesinden çıkış için gerekli gümrük işlemlerinden yine Alıcı sorumlu olacaktır. Ancak birçok ülkede, yalnızca o ülkede tescilli teşebbüslere gümrük işlemleri yapma hakkı tanınarak çeşitli hukuki kısıtlamalar getirilmiştir. Bahsi geçen problemlerin ötesinde vergi yükümlülükleri açısından da karışıklıklar oluşmaktadır.
FCA – Free Carrier (Taşıyıcıya Masrafsız Teslim)
FCA, temelde deniz yolu taşımacılığına özgü kurallardan FOB ile benzerlik göstermektedir. FCA kapsamında; malların, Alıcının iş yerinde nakliyeyi gerçekleştirecek araca yüklenmesi yoluyla veya başka bir tesiste (genelde forwarder’ın deposunda veya havalimanında) Satıcının taşıma aracından indirilmeden tesliminden Satıcı sorumludur. Bu çerçevede, çıkış ülkesindeki gümrük işlemlerinden Satıcı ve varış ülkesindeki gümrük işlemlerinden Alıcı sorumludur. Belirtilen teslimat ve gümrük yükümlülükleri değerlendirildiğinde FCA teslim şekli EXW kurallarının iyileştirilmiş halidir. Taşımayı gerçekleştirecek araç ile teslimatı aracın genellikle aynı tır olması nedeniyle Kıta Avrupası ve Orta Asya bölgesinde kara yolu ticaretinde sıkça kullanılmaktadır.
Deniş aşırı konteyner taşımacılığında FOB yerine kullanılması önerilse de esasında FCA deniz ticareti için tercih edilmemektedir. Bunun nedeni, deniz ticareti gerçekleştiren Alıcıların yalnızca ilgili malların ihracatının tamamlanmasından sonra oluşabilecek zararlara ilişkin sorumluluğu üstlenmek istemeleridir.
INCOTERMS 2020 versiyonuyla getirilen yeniliklerden biri de; FCA kuralları kapsamında, tarafların anlaşması halinde, Alıcının kendi Taşıyıcısına “on board” konşimento düzenlemesi talimatı verme yükümlülüğüdür. Bu kural, teslimatın Satıcının malları Alıcının Taşıyıcısına devretmesiyle gerçekleştiği temel prensibini değiştirmemektedir. Satıcının halen malları fiilen gemiye yükleme (tahmil etme) yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bu çerçevede, malların teslimat ile gemiye yüklenme anı arasında bir sorun çıkması durumunda risk Alıcı üzerindedir.
Esasında bu değişiklik, Satıcının akreditif (letters of credit) gereksinimlerini karşılamak amacıyla yapılmıştır. Ancak bu durum, Satıcının genellikle söz konusu konşimentoda Gönderici (shipper) olarak adlandırılmasına yol açmaktadır. Bu değişiklik ile FCA kuralları, taraflardan birine Taşıyıcıya talimat verme yükümlülüğü getiren tek teslim şeklidir. Buna rağmen Taşıyıcının söz konusu talimata uymaması durumunda diğer tarafa doğrudan bir telafi mekanizması sunulmamaktadır.
CPT – Carriage Paid To (Taşıma Ücreti Ödenmiş Teslim)
CPT kuralları kapsamında Satıcı ilgili malları kendi ayarlamakla yükümlü olduğu Taşıyıcıya teslim etmektedir. Ancak malların tesliminin Satıcının iş yerinde araca yüklenmesi ile mi yoksa başka bir tesiste araçtan indirilmeden mi gerçekleşeceği hususunda belirsizlik mevcuttur. Her halükarda nakliyeyi gerçekleştirecek Taşıyıcı ile anlaşılması ve nakliyenin maliyetinden Satıcı sorumludur. Bu kapsamda nakliyenin maliyeti de sözleşme bedeline eklenmektedir.
Her ne kadar nakliyenin maliyetini Satıcı üstleniyor olsa da malların zarara uğraması veya kaybolması riskleri FCA’da olduğu gibi malların nakliyeyi gerçekleştirecek araca yüklenmesi ile Alıcıya transfer olmaktadır. Bu da CPT’nin uygulamada FCA ile benzer sorunlardan etkilenmesine yol açmaktadır.
Ticaretin diğer aşamalarına ilişkin ise, çıkış ülkesindeki gümrük işlemlerinden Satıcı sorumlu iken varış ülkesindekilerden Alıcı sorumludur.
CIP – Carriage and Insurance Paid To (Taşıma ücreti ve Sigorta Ödenmiş Teslim)
CIP, CPT ile oldukça benzer bir kurallar bütünüdür. Aradaki tek fark, tarafların CIP teslim şeklini tercih etmesi halinde Satıcı’nın; malların nakliyesi esnasında gerçekleşebilecek rizikolara yönelik, lehtarı Alıcı olmak üzere, azami teminatlı sigorta yaptırmakla yükümlü olmasıdır.
DAP – Delivered at Place (Belirlenen Yerde Teslim)
DAP kapsamında Satıcı malların Alıcı tarafından belirtilen bir konuma teslim etmekle yükümlüdür. Bu çerçevede nakliyeyi gerçekleştirecek Taşıyıcının ayarlanması, nakliye bedeli, çıkış ülkesindeki gümrük işlemleri ile nakliye esnasında malların uğrayabileceği zararın rizikosu Satıcının sorumluluğundadır. Teslimat noktasında malların boşaltılması ve varış ülkesinde gerçekleştirilecek gümrük işlemleri Alıcının yükümlülüğündedir. DAP kapsamında herhangi bir sigorta yükümlülüğü öngörülmemiştir. Kıta Avrupası ve Orta Asya bölgesinde kara yolu ticareti için uygun bir yöntem olan DAP, nakliye türü değiştiği durumlarda bazı komplikasyonlara neden olabilmektedir.
DPU – Delivered at Place Unloaded (Belirtilen Yerde Eşya Yüksüz Teslim)
DPU, INCOTERMS 2020 ile getirilen yeniliklerden biridir. Esasında INCOTERMS 2010 ile gelen DAT (Delivered At Terminal) ile benzerlik gösteren DPU kapsamında çeşitli eklemeler yapılmıştır. Birçok yönden DAP ile benzerlik gösteren DPU’da farklı olarak teslimat Alıcının işyeri dahil olmak üzere herhangi bir yerde gerçekleşebilmektedir. Henüz yeni bir sistem olan DPU’nun uygulamada artıları ve eksileri zaman içerisinde görülecektir.
DDP – Delivered Duty Paid (Gümrük Vergileri Ödenmiş Teslim)
DAP ile oldukça benzer olan DDP’nin en önemli farkı, varış ülkesindekiler de dahil olmak üzere tüm gümrük ve vergi sorumluluklarının Satıcı üzerinde olmasıdır. Eğer varış ülkesindeki düzenlemeler nedeniyle Satıcının bu işlemleri yapması mümkün değilse tarafların DAP kurallarını benimsemesini önermekteyiz.
Sonuç
Bu bilgiler ışığında, uluslararası ticarette faaliyet gösteren tüm aktörler için INCOTERMS kurallarının derinlemesine anlaşılması ve sözleşmelere eksiksiz bir şekilde entegre edilmesi büyük önem taşımaktadır. İşlemlerdeki belirsizlikleri gidermek, potansiyel riskleri yönetmek ve lojistik süreçlerini optimize etmek adına, ticari sözleşmelerin açık, detaylı ve uluslararası standartlara uygun bir biçimde hazırlanması, sorunsuz ve sürdürülebilir bir ticaret akışı için temel koşuldur.
Pier Hukuk olarak, uluslararası ticaretin her aşamasında müvekkillerimizin yanında yer alıyoruz. INCOTERMS kurallarının doğru yorumlanması ve sözleşmelerin bu doğrultuda eksiksiz hazırlanması, olası ticari uyuşmazlıkların önüne geçmek için hayati öneme sahiptir. Ticari süreçlerinizin hukuki altyapısını güçlendirmek, riskleri minimize etmek ve küresel pazardaki rekabet gücünüzü artırmak için sözleşme yönetimi, danışmanlık ve uyuşmazlık çözümü hizmetlerimizle yanınızdayız. Güvenli ve sorunsuz uluslararası ticaret için Pier Hukuk ile iletişime geçebilirsiniz.
Bu bilgiler ışığında, uluslararası ticarette yer alan tüm teşebbüsler açısından INCOTERMS kurallarına dair derinlemesine bilgi sahibi olunması ve bu kuralların yapılan sözleşmelere doğru bir şekilde entegre edilmesi hayati önem taşımaktadır. INCOTERMS kuralları gibi bilgilerin entegrasyonu, işlemlerdeki belirsizlikleri ortadan kaldıracak, potansiyel risklerin daha iyi yönetilmesini sağlayacak ve lojistik süreçlerin optimizasyonuna katkı sağlayacaktır. Bu kapsamda ticari sözleşmelerin açık, detaylı ve uluslararası standartlara uygun bir şekilde hazırlanması, sorunsuz ve sürdürülebilir bir ticaret akışı için temel bir gerekliliktir.
Pier Hukuk olarak, uluslararası ticaretin her aşamasında müvekkillerimizin yanındayız. Müvekkillerimizin yalnızca uluslararası ticaret esnasında ve sonrasında yaşayabileceği sorunlara çözümler sağlamakla kalmayıp, sorunların çıkmasını önlemek amacıyla INCOTERMS kuralları başta olmak ex ante uygulamaları hayata geçirerek pro-aktif bir hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktayız. Ticari süreçlerinizin hukuki altyapısını güçlendirmek, riskleri minimize etmek ve küresel pazardaki rekabet gücünüzü artırmak istemeniz halinde Pier Hukuk olarak sizlere sözleşme yönetimi, danışmanlık ve uyuşmazlık çözümü hizmetlerimizle destek olmaktan memnuniyet duyarız.
Güvenli ve sorunsuz bir uluslararası ticaret için Pier Hukuk ile iletişime geçebilirsiniz.